11
Şubat'ta yazılı bir açıklama ile Papalık görevinden istifa edeceğini açıklayan
Katolik aleminin ruhani lideri Papa 16. Benedict, 28 Şubat'ta görevinden ayrıldı.
16. Benedict, Papalık Nizamnamesi'nde 'Motu proprio' olarak ifade edilen kendi inisiyatifini
kullandı ve halefinin belirleneceği Papalık Seçiminin (Konklav) başlama
zamanının öne çekilmesini sağlayacak kararı imzaladı. Bu karara göre, Kardinaller Meclisi Papa’nın 28 Şubat’ta yerel saatle 20.00'de görevinden
ayrılması ve makamının boş ilan edilmesinden (Sede Vacante) sonra 15 günlük
bekleme süresini öne çekebilecek. Yani Kardinaller Meclisi, uygun gördüğü
takdirde, Konklav tarihini Mart ayının ilk haftalarına alabilecek. Böylece Katolik
aleminin 24 Mart itibariyle başlayacak Paskalya Bayramı ayinlerini, Papa olmadan karşılama olasılığı ortadan kalkmış olacak. Peki, tüm Katolik aleminin ruhani lideri
Papa nasıl seçilir?
Konklav (Conclave) nedir?
Yeni papanın seçimi için
kardinallerin toplanması. Konklav (conclave) kelimesinin kökeni Latince “cum clavi” yani
“anahtarlı” kelimesinden geliyor. Seçimler süresince kardinaller Vatikan’ın
resmi korumaları İsviçre Muhafızları tarafından Sistine Şapel’e kapatılır,
kapılar kilitlenir ve karar verinceye kadar kilit altında tutulurlar.
Konklav nerede yapılır?
Konklav Vatikan’ın kalbi Sistine Chapel’de yapılır. İsviçre Muhafızları tarafından Sistine Chapel’e
kapanan kardinallerin dışarı çıkmalarına izin verilmez. Eski seçimlerde
kardinaller seçim bitinceye kadar şapelin içinde küçük hücreler içinde zor şartlarda
konaklıyorlardı. Ancak, Papa II. Jean Paul’un bu geleneği değiştirmesiyle kardinaller
artık akşam oylama sonrasında kendileri için yaptırılan “Domus Sanctae Marthae”
adı verilen misafirhaneye gidebiliyorlar. Kardinallerin misafirhanelerde telefon veya herhangi bir elektronik araç bulundurmalarına ve seçim süresince dış dünya ile irtibat kurmalarına izin verilmez.
Konklav nasıl çalışır?
Kurallar gereğince seçimin
başladığı ilk gün tek, daha sonraki günler ise yeni Papa seçilinceye kadar her
sabah ve öğleden sonra ikişer kez oylama yapılır. Oylar gizli olarak
verilir ve periyodik olarak yapılan aralar dışında ara verilmez. Oyların
üçte ikisini alan isim yeni Papa seçilir. Papa II. Jean Paul bu kuralda da
bir değişiklik yaparak oylama başladıktan 12 gün sonra halen bir isim
belirlenemediği takdirde çoğunluğu alan ismin Papa seçilebileceğine ilişkin bir
düzenleme yaptı. Papa 16. Benedict ise bu kuralın tehlikeli sonuçlar olabileceği
düşüncesi ile 2007 yılında eski kurala geri dönme kararı aldı.
Kimler oy verebilir?
Yaşı 80’nin altındaki tüm
kardinaller oy kullanabilir. Yaşı 80’nin üzerinde olan kardinallerin ise
Sistine Şapel’e girmelerine izin verilmez. Gelecek ay yapılacak olan seçimde 118 kardinal oy
kullanabilecek. Papa 16. Benedict’in seçiminde ise 115 kardinal oy kullanmıştı.
Kimler seçilebilir?
Teorik olarak vaftiz edilmiş her
Katolik Papa seçilebilir, ama geçerli kilise kanunlarına göre önce piskopos olma şartı aranır. 15. yüzyıldan bu yana yapılan seçimlere bakıldığında geleneksel olarak kardinallerin içinden birinin Papa seçildiğini görüyoruz.
Oylama başlamadan önce rastgele
dokuz kardinal seçim süresince görevli olmak üzere seçilirler. Üç kardinal oylama
jurisi, diğer üç kardinal hasta kardinallerden oyları toplamakla yükümlü, son
seçilen üç kardinal ise oylama jurisini denetlemekle yükümlüdür (Hasta olan
kardinallerin seçim esnasında misafirhanede kalmalarına izin verilir).
Her oylama, oy pusulalarının
hazırlanma seremonisi ile başlar. Oy pusulaları üst yarısında Latince “ Eligo
in Summum Pontificem” (En yüksek Papayı seçiyorum) yazısı bulunan alt yarısı
ise kardinalin seçmek istediği ismi yazmak için boş bulunan dikdörtgen
şeklindeki kağıtlardan oluşur. Seremoni sırasında pusulaların dağıtımıyla
ilgilenmek için kardinal olmayan Vatikan yetkilileri de şapele girer.
Dağıtım bittikten hemen sonra bu yetkililer şapelden ayrılır ve kardinaller oy
vermek istedikleri ismi bu oy pusulalarındaki boş alana gizli olarak el yazısı
ile yazarak pusulayı iki kez katlarlar.
Oy yazma işlemi bittikten sonra
kardinaller teker teker yemin kürsüsüne gelir, oy pusulalarını gösterir ve
yüksek sesle “Oyumu Tanrı’nın huzurunda ve şahitliğinde, onun temsilcisi seçilmesi
gerektiğini düşündüğüm kişiye veriyorum” cümlesini söylerler. Oy pusulasını aşai rabbani ayininde de
kullanılan metal tabağa koyup oradan da geniş bir kadehin içine atarlar. Tüm
oylar kullanıldıktan sonra kadeh karıştırılır ve sayım işlemine geçilir.
Oylama jürisinin ilk ikisi yazılan ismi inceledikten sonra, üçüncü jüri ismi
yüksek sesle okur. Okunan oy puslası iğne ile delinir ve kayıt edilir.
Tüm pusulalar okunduktan sonra sayım yapılır ve eğer üçte iki çoğunluk
sağlanamadı ise tekrar seçime geçilir.
Seçim sonucu nasıl duyurulur?
İsim belirlenemediği sürece
pusulalar kimyasal maddeyle yakılır ve Vatikan'ın seçimler öncesinde özel
olarak kurulan bacasından siyah duman çıkar. Siyah duman karar
verilemediğinin işaretidir. Beyaz duman ise kardinallerin karar verdiğinin
göstergesi. Beyaz duman çıkarken aynı zamanda Saint Peter Basilika’sının
çanları çalmaya başlar. Çalınan çan dumanın gri olması halinde doğacak olan
karışıklığı önlemek amacını taşır. 1960’lardan itibaren kullanılmaya başlayan
kimyasal maddeler dumanın siyahlığını net olarak sağlasa da bu gelenek halen devam etmektedir.
Yeni Papa nasıl duyurulur?
Seçilen Papa’ya sembolik olarak görevi kabul edip etmediği sorulur. Teorik olarak seçilen papanın görevi kabul etmeme hakkı vardır. Papa görevi kabul ettikten sonra Vatikan’ın balkonundan latince “Habemus Papam!” (Papamız var!) anonsu duyulur.
"Duo testis bene benedata!" "İki adet testisi var, uygundur!"
Papa seçiminden sonra en yaşlı kardinal, Papa adayının kadın olmadığını kesinleştirmek için delikli sandalyeye oturtulan papanın testislerini muayene eder ve “Duo testis bene benedata!” diyerek erkekliğini ilan eder.
9. yy'dan beri uygulananan Bu eski geleneğin altında Vatikan’ın Papa’nın cinsiyeti konusunda emin olma ihtiyacı vardır. Neden mi?
İddiaya göre Almanya’da yaşayan bir İngiliz
misyoner ailenin kızı olan Joan din ve felsefe eğitimi aldıktan sonra Roma’ya
gider ve cinsiyetini saklayarak 853’te ölen Dördüncü Leo’dan sonra
kendisini Papa seçtirmeyi başarır. İki sene beş ay dört gün boyunca Papalık
tahtında oturan Joan ‘Sekizinci John’ adını alır. İddiaya göre hamile
kalan Joan hamileliğini gizlemeyi başarır ama 855 yılında Aziz Petrus
Kilisesi’nden Leteran’a doğru giderken Coliseum ve St Clement kilisesi arasında
sokakta doğurur.
Ayinde bulunan kardinaller Sekizinci Joan’ı doğan bebeği ile birlikte taşlayarak öldürürler[1].
Vatikan, Sekizinci Joan’ı unutturmak için ismini Papalar listesinden siler ama tarihçiler bu olayı yazdılar. Martinus Polonus’un ‘Cronikon Pontificum en
Imperatum’ (Papaların ve İmparatorların Tarihi) isimli 13. yüzyılda
yazdığı kitabında, olayın tüm ayrıntılarını öğrenmek mümkündür. Papa’ya testis muayenesi yapılmasının da bu olaydan
sonra gelenek haline geldiği söylenir. İddianın doğruluğuna ilişkin somut bir kanıt yok elbette. Vatikan bu olayın doğruluğunu kabul etmese de, muayene geleneği halen devam ediyor.
Seçilen yeni Papa kullanmak istediği ismi
seçer, kıyafetlerini giyer ve Vatikan’da balkona çıkarak Saint Peter Meydan’ındaki
milyonlara ilk vaazini verir.
Vatikan’a göre hayır! Vatikan yetkilileri ısrarla Papa 16. Benedict’in bir etkisi olmayacağını beyan etseler de oy kullanacak olan 118 kardinalin 67’sinin Papa 16. Benedict’in 8 yıllık papalık görevi sırasında tayin edilmiş olması kafalarda bir soru işareti oluşturuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder